Altında ayrı bir dünyadaydık çelişkide.
Dışarıya çıkınca uzaktaydı tan...
Ve o ağın altında gölgedeydik.
Dünya bize yabancıydı, uzaktı...
Çelik kafesli çubuklarla gerilmişti ağımız;
Ağın altında bir araçtaydık.
Esince rüzgar batıdan,
Sallanıyordu üzerimizde büyük örgü,
Ninni gibi geliyordu günbatısının şarkısı,
Sanki bir sandalın içindeydik karada.
Gece soğuktu, yakıcıydı güneş ve toz.
Ağımıza takılıyordu gündüz: Güneş, gece: Mehtap,
Işığı dalga dalga oynaşıyordu yüzümüzde...
Ve türkü söylüyordu Yusuf:
"Özleminle yandım, hey!..."