29 Ağustos 2020 Cumartesi

Banka Soygunu



Çin’in Guangzhou kentinde bir banka soygunu. Soygunculardan biri bankadakilere bağırır: “Kımıldamayın. Para devletindir, ama hayatınız sizindir.” Herkes sessizce yatar… 

 * Bunun adı “Zihin Değiştirme Kavramı”dır. Alışılmış düşünce tarzını değiştirmek…* 


Bu arada müşterilerden bir kadın bir masanın üzerine yatmıştır. Ama bacaklar ortada… Soyguncu bağırır: “Edebini takın. Bu bir soygun, ırza geçme değil!”

 * Bunun adı “Profesyonelliktir. İşin neyse onun üzerinde yoğunlaş!* 


Soyguncular paraları yüklenip eve kapağı atmışlar. Daha genç olanı (MBA derecelidir) daha yaşlı olanına (ki bu ise 6 yıl ilkokuldan sonra terk): “Abi, hadi şu paraları sayalım,” der. Daha yaşlı olanı der ki: “Çok aptalsın be. Bu kadar para oturup sayılır mı? Bu akşam zaten TV haberlerinde kaç para çaldığımızı öğreniriz.”

 * Buna “Deneyim” derler! Günümüzde deneyim kağıt diplomalardan çok daha önemlidir.* 

Soyguncular bankadan kaçtıktan sonra Şube Müdürü, Şube Şefine hemen polisi aramasını söylemiş. Şef demiş ki: “Durun hele Müdürüm. Alacaklarını aldılar. Biz de bir 10 milyon daha alıp daha önce iç ettiğimiz 70 milyon dolara ekleyelim, ne dersiniz?”

 *Buna “Dalgayı yakalamak” derler. Berbat bir durumu kendi lehine çevirmektir bu!* 


 Müdür der ki; “Yahu, her ay bir soygun olsa harika olurdu. Ne eğlenirdik!”

 * Buna “Sıkıntılardan kurtulmak” derler. Kişisel mutluluk işinden çok daha önemlidir.* 


Akşam TV haberleri bankadan 100 milyon dolar çalındığını açıklamış! Çaldıkları paranın çok daha az olduğu bilen soyguncular oturup saymışlar parayı… Tekrar tekrar saymışlar. Bakmışlar hepi topu 20 milyon! Çok kızmışlar bu işe; “Biz hayatımızı tehlikeye atıp 20 milyon çalabildik. Banka Müdürü bir el hareketiyle 80 milyon götürdü. Galiba soyguncu olmak yerine doğru dürüst eğitim görmek daha iyiymiş!”

 * Bu “Bilgi altından daha değerlidir” demektir…* 


Banka Müdürü çok mutludur. Özellikle bir süre önce borsada kaybettiklerini geri alabildiği için. 

 * Buna da “Çalıyor ama çalışıyor” derler.***😉

 'Fakir, çalmasını bilmediği için fakirdir...' - Bir Türk büyüğü  

28 Ağustos 2020 Cuma

Hukuk Dersi



Hukuk fakültesi öğretim görevlisi ilk dersine girer. Selamsız sabahsız ilk girişte kafasını kaldırır kaldırmaz göz teması kurduğu ilk öğrencisine sert tonda: “Adın ne?” diye sorar. Herkes şaşkındır. Öğrenci kalkar ve “Ali, adım Ali” der. Az sonra olacaklar her şeyi gölgede bırakır:

“Defol bu sınıftan, bir daha asla dersime gelme.” söyler. Ali ne yapacağını şaşırır. Sınıfı terk eder. Öğretmenin ani ve sert tepkisiyle korkudan kimse ses çıkaramaz. Her yanı merak sarar. Gözler anlamsız etrafı tarar. Bir tek öğretmen iki elini arkada kavuşturmuş, belden yarı eğilerek sıraların arasında turlayıp her bir öğrenciyle göz teması kurmaya çalışır. Öğrenciler gözlerini kaçırır. Öğretmen doğrulur:

“Kanunlar neden vardır, cevaplayabilecek var mı?” der. İlk sorunun ardından ilk ders fiilen başlamış olur.

Titrek seslerle cılız cevaplar akmaya başlar. Her öğrenciden farklı cevaplar gelir: “Düzeni korumak, toplumda yaşayan bireylerin hak ve hürriyetini sağlamak, yaşam haklarını idame ettirmek, devlete güveni, o devletin saygın bir vatandaşı olduğunu göstermek, her yerde hakkını yasalar çerçevesinde arayacağını bilmek ve devletin vatandaşına haklarını nasıl arayacağını göstermek için…” gibi doğru olduğu düşünülerek söylenmiş cevaplar sınıfta dolaşır.

“Hiçbiri. İstediğim cevap yok. Başka başka” diye sinirli bir çıkış sergiler. Daha önce hiç cevap vermeyen köşedeki öğrenci sakince: “Adalet için”. “İşte budur. İstediğim cevap buydu. Buna göre az önce arkadaşınıza adaletsiz davrandım mı sizce?” Koro eşliğinde: “Evet öğretmenim.”

Öğretim görevlisi kapıyı açar, koridorda turlayan öğrenciyi içeri alır. Ali’ye teşekkür ederek yerine oturmasını söyler. Sınıf yaşananların dersi etkili kılmak için bir oyun olduğunu anlar. Öğretmen sanırım ne olduğunu anladınız. 

Şimdi durum daha da vahim: “Peki buna hepiniz şahit olduğunuz halde, neden hiçbiriniz tepki göstermediniz, bir açıklama istemediniz, arkadaşınızın hakkını savunmadınız?” Sınıf tekrar sessizliğe bürünür. 

Öğretmen: “Bakın gençler, bu olaydan hepinizin çıkarması gereken bir öğüt var. Bunu size yüz saat sınıfta ders versem anlatamazdım. Asla bana dokunmayan yılan bin yaşasın zihniyetinde de olmayın, o yılan bir gün mutlaka sizi de sokacaktır. Adaletsizliğe şahit olup göz yuman insanlar haysiyet ve onurlarını kaybetmeye mahkumdur. Bir şahsa karşı yapılan haksızlık, herkese karşı yapılmış bir tehdit demektir.” sözleriyle ilk dersini tamamlar...

Nur Yüzlü İhtiyar Kuyumcuda

Nur yüzlü ihtiyar bir adam şeyh edasıyle kuyumcuya girdi.  Kuyumcu saygıyla karşıladı. İhtiyar dedi ki: -Ben senin sevabınım..! Kuyumcu güld...