30 Nisan 2021 Cuma

Monkey Business

Bir köy yakınında çok sayıda maymun yaşıyormuş.

Bir gün köye bu maymunları satın almak için bir tüccar gelir.

Tüccar maymunun tanesini 100 USD'a satın alacağını ilân eder.

Köylüler adamın deli olduğunu düşünür.

Akıllı birinin başıboş maymunların tanesine 100 USD ödemiyeceğini düşünürler.

Buna rağmen bir kaç köylü bir kaç maymun yakalayıp tüccara verir ve maymun başına 100 USD alır.

Bu haber kısa zamanda yangın gibi yayılır ve halk maymunları yakalayıp tüccara satar.

Bir kaç gün sonra tüccar maymunun tanesini 200 USD’a alacağını ilan eder.

Tembel köylüler kalan maymunları yakalamak için koşuşturur.

Köylüler kalan maymunların adedini 200 USD’dan satarlar.

Daha sonra tüccar maymunların tanesini 500 USD’a alacağını duyurur.

Köylülerin uykusu kaçar. Kalan 6-7 maymunu yakalayıp maymun başına 500 USD’ı alırlar.

Köylüler merak içinde yeni duyuruyu beklemektedir.

Tüccar bir hafta için evine gideceğini ve dönüşte maymunun adedini 1000 USD’a alacağını duyurur.

Tüccar, çalışan elemana kendisi dönene kadar satın aldığı maymunlara iyi bakmasını söyler. Tek başına tüm maymunların bakımını kendisi yapmaktadır.

Tüccar evine gider.

Köylüler çok üzgündür, çünkü ortalıkta 1000 USD’a satacakları maymun kalmamıştır.

Bu arada bıraktığı eleman köylülere elindeki maymunları gizlice tanesi 700 USD’dan satabileceğini söyler.

Haber yangın gibi yayılır. Tüccar maymunun tanesini 1000 USD’a alacağına göre, maymun başına 300 USD kâr vardır.

Ertesi gün tüm köylüler maymun kafesi önünde kuyruk olurlar.

Çalışan, maymunların hepsini adedi 700 USD’dan satar. Zenginler topluca maymun satın alır. Fakir köylüler ise maymun alabilmek için tefeciden borç para alırlar.

Köylüler maymunlarına iyi bakarak tüccarın dönüşünü bekler.

Fakat kimse gelmez. Sonunda köylüler tüccarın yardımcısına koşar.

Fakat o da tüymüştür.

Köylüler hiç bir işe yaramayan, kimseye satamayacakları başıboş maymunların tanesine 700 USD ödediklerini anlarlar.

26 Nisan 2021 Pazartesi

Gerçeği Anlamak İçin Ayağa Kalkmak Gerek...

   Eski Çin'de idam mahkumlarının son gecelerini hep birlikte neşe içinde geçirmelerine izin verilirmiş. Mahkûmlar, cellât da aralarında olmak üzere, hep birlikte sabaha kadar şarkı söyler, en sevdikleri yemekleri yer ve pirinç rakısı kadehlerini peş peşe yuvarlayıp mutlu olurlarmış. Sabahın ilk ışıklarıyla birlikte cellât, ansızın hareketlenip palasını çeker ve hafiften çakırkeyif mahkûmların kafasını, tırpanla başak biçer gibi alıverirmiş.

   Yine böyle bir infaz ayininde mahkûmlar, sabahın ilk ışıklarına kadar pek güzel eğlenmişler, şarkılar söyleyerek yiyip içmişler. Derken güneşin ilk ışıkları dağların arasından görünmüş. Fakat hiçbir şey olmamış.

   Mahkûmlardan biri, cellâda sormuş: " İnfaz neden gecikti? " Cellât: " Gecikmedi ki, " demiş. " Fakat kellelerimiz yerli yerinde duruyor" diye diretmiş mahkûm. " Size öyle geliyor" demiş cellât, palasına bulaşan kanı göstermiş mahkûma. Dehşete kapılan mahkûm, " Nasıl yani? " diye mırıldanmış. " Ben çok hızlıyımdır" demiş cellât." Ayağa kalktığın anda kellen kucağına düşecek."

   Kıssadan Hisse; kelleniz çoktan gitmiş olabilir, ancak siz bunu henüz fark etmemiş olabilirsiniz. Bir şey olmuş, ama siz olan şeyi henüz idrak edemediğiniz için bir şey olmamış gibi davranıyor olabilirsiniz ve kafanızın hâlâ yerinde olduğunu sanabilirsiniz.

Nur Yüzlü İhtiyar Kuyumcuda

Nur yüzlü ihtiyar bir adam şeyh edasıyle kuyumcuya girdi.  Kuyumcu saygıyla karşıladı. İhtiyar dedi ki: -Ben senin sevabınım..! Kuyumcu güld...