24 Haziran 2020 Çarşamba

En Değerli İnsan, Kulağından Gireni Yüreğine Gömendir



İki komşu ülkenin hükümdarları birbirleriyle savaşmazlar, ama her fırsatta birbirini rahatsız ederlermiş. Doğum günleri, bayramlarda ilginç armağanlar göndererek karşıdakine zeka gösterisi yaparlarmış.
Hükümdarlardan biri, günün birinde ülkesinin en önemli heykeltraşını huzuruna çağırmış. İstediği altından, birbirinin tıpatıp aynısı üç insan heykeli yapmasıymış. Aralarında bir fark olacakmış ama bu farkı sadece ikisi bilecekmiş. Heykeller hazırlanıp doğum gününde komşu ülke hükümdarına yanında bir mektupla gönderilmiş.
Mektupta şöyle diyormuş heykelleri yaptıran hükümdar:
"Doğum gününü bu üç altın heykelle kutluyorum." Heykeller arasında farkı bulunca bana haber ver."
Hediyeyi alan hükümdar önce heykelleri tarttırmış. Üç altın heykel gramına kadar eşitmiş. Ülkesinde sanatın anlayan ne kadar insan varsa çağırtmış. Hepsi de heykelleri büyük bir dikkatle incelemişler ama aralarında bir fark görememişler.
Günler geçmiş ... Bütün ülke hükümdarın sıkıntısını duymuş ama kimse çözüm bulamıyormuş.
Sonunda, isyan ettiği için hükümdarın zindana attırdığı, aynı zamanda iyi okumuş, akıllı ve zeki olan bir genç hükümdara haber göndermiş. Çaresiz kalan hükümdar bu genci çağırtmış. Genç önce heykelleri sıkı sıkıya incelemiş, sonra çok ince bir tel getirilmesini istemiş.
Teli birinci heykelciğin kulağından sokmuş, heykelin ağzından çıkmış.
İkinci heykele de aynı işlem yapmış. Tel bu kez diğer kulaktan çıkmış.
Üçüncü heykelde tel kulaktan girmiş ama bir yerden dışarı çıkmamış. Ancak telin sığabileceği bir kanal kalp hizasına kadar iniyor, oradan öteye gitmiyormuş.
Hükümdar heykelleri gönderen komşu hükümdara cevabı yazmış:
"Kulağından gireni ağzından çıkartan insan makbul değil, bir kulağından giren diğer kulağından çıkıyorsa, o insan da makbul değil
EN DEĞERLİ İNSAN, KULAĞINDAN GİRENİ YÜREĞİNE GÖMEN İNSANDIR."
Bu değerli hediyen için çok teşekkür ederim."

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Nur Yüzlü İhtiyar Kuyumcuda

Nur yüzlü ihtiyar bir adam şeyh edasıyla kuyumcuya girdi.  Kuyumcu saygıyla karşıladı. İhtiyar dedi ki: - Ben senin sevabınım..! Kuyumcu gül...