11 Nisan 2021 Pazar

Yavuz Hırsız

     Eski zamanda, hırsızın biri, soymak için girmeye çalıştığı evin balkonuna tırmanırken, balkonun korkuluğu kopmuş ve hırsız yere düşerek kolunu kırmış.

     Hırsız, hem suçlu hem güçlü, hemen koşmuş Kadı’ya; "Bunlar benim kolumu kırdılar.” diye kükreyip, şikayet etmiş.

     Kadı, ev sahibini çağırmış karşısına. 

     Ev sahibi; “Kabahat benim değil efendim” demiş “balkon korkuluğunu marangoz yaptı.”

    Marangoz çağrılmış huzura ve marangoz;” Kabahat bende değil kadı efendi” demiş” tam çiviyi çakacakken yeşil elbiseli bir kadın geçiyordu. Elbisesinin rengi o kadar göz alıcıydı ki, ona bakayım derken çiviyi boşa çakmışım.”

     Bu kez de yeşil elbiseli kadını çağırmışlar huzura; “ Benim bir kabahatim yok” demiş kadın, “Elbisenin kumaşını boyayan boyacı asıl suçludur.”

     Boyacı kendini bir anda Kadı’nın karşısında bulmuş.

     Kadı sormuş; “Bu elbisenin kumaşını sen mi boyadın?”

    Olan bitenden haberi bile olmayan boyacı cevap vermiş; “Evet kadı efendi.” 

    Kadı hiddetle konuşmuş;” Tez atın bu şerefsizi zindana!”

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Nur Yüzlü İhtiyar Kuyumcuda

Nur yüzlü ihtiyar bir adam şeyh edasıyla kuyumcuya girdi.  Kuyumcu saygıyla karşıladı. İhtiyar dedi ki: - Ben senin sevabınım..! Kuyumcu gül...